Geleceğe İlişkin Beklentiler ve Altın

118 elementin yer aldığı periyodik tabloda zehirli olmayan, tepkimeye girmeyen, rengi ayırt edilebilen ve buna benzer birkaç özelliğe sahip olan altın, tarihsel süreç içerisinde ülke ekonomileri için oldukça önemlidir. Hepimizin de bildiği gibi son dönemlerde altının önem derecesi gittikçe arttı ve ons fiyatı 2.000 $ seviyesini aşarak rekor kırdı.

Pandemi nedeniyle altının ons fiyatında yakalanan ivme her aşı haberi sonrasında kaybedildi. Peki, önümüzdeki döneme ilişkin beklentiler nasıl, otoriteler geleceğe ilişkin ne düşünmektedirler?

 

Fiyat tahminlerine geçmeden piyasada bilinen ve kullanılan şu ifadeyi unutmamak gerekir:

“Fiyat tahminlerinin çoğu kasırgadaki bir şemsiyeden daha değerli değildir.”

Altın gibi değerli metallerin fiyat tahminlerinde birçok faktörün aynı anda etkili olduğu ve bu duruma bağlı olarak fiyatlarda çeşitli sapmaların gerçekleştiği aşikârdır.  Naif model kapsamında bir tahminde bulunacak olursak da yarının altın fiyatının en iyi öngörüsünün bugünün fiyatı olduğunu söyleyebiliriz.

Uluslararası piyasalarda son 1 yılda yapılan altın tahminlerine göz attığımızda ise örneğin “Bank of America” nisan ayında 2020 yılının ortalamasını 1.695 $ ve 2021 yılının ortalamasının 2.063 $ olacağını tahmin etmişti. Covid-19’un ekonomiyi olumsuz olarak daha fazla etkilemesi tahminleri daha da yukarıya taşıdı ve temmuzda “Goldman Sachs” 12 aylık dönem sonunda altının onsunu 2.300 $ olacağını öngördü.

Yapılan tahmin modellerinde, muhakkak altın fiyatlarını etkileyebilecek unsurlar bulunmaktadır. Diğer taraftan altın fiyatları için bu dönemde iki başlığın diğerlerinden daha etkili olduğunu da söylememiz gerekir:

  • Pandemi ve Aşı Çalışmaları
  • ABD Ekonomisi

Salgında günlük vaka sayıları dünya genelinde zirveye yakın yerlerde ve kuzey yarımküre için de soğuk günler gelmekte. Aşının başarıya ulaştığına dair bir haber doğrudan altın fiyatlarını düşürecektir. Nitekim Rusya’nın aşı açıklaması – ki hala çeşitli şüpheler bulunmakta – altın fiyatlarını 2.000 $’ın altına çekti. Bu dönemde doların zayıf kalması da altının cazibesini artırdı. Nitekim, teşvik paketine ilişkin belirsizlik ve ABD seçiminin yaklaşması altın fiyatının yükselmesi için iyi bir zemin oluşturuyor.

Son olarak altına dayalı borsa yatırım fonları (Gold Backed Exchange Traded Funds) kapsamında altın varlıklarının 3,4 tonun üzerine çıkarak rekor seviyelere yakın olduğunu da söylemek gerekir. Kısa vadede altın fiyatları yukarı yönlü olarak değerlendirilse de başarılı bir aşının bulunmasının ardından altındaki bahar rüzgârı sona erebilir.

Arş. Gör. Dr. Halil Şimdi
Sakarya Üniversitesi İşletme Fakütesi
Uluslararası Ticaret Bölümü



Designed by MEK