Uluslararası Ticarette Tedarik Zinciri Yönetiminin Rolü,
Geleceği ve Türkiye Açısından Önemi
Küreselleşen dünyada, ülkelerin ekonomik anlamda büyümeleri ve refah seviyelerinin arttırılması çok büyük ölçüde uluslararası ticaretin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesine bağlıdır. Bu anlamda, tedarik zinciri yönetimi ve dış ticaret operasyonları, firmaların rekabet gücünü artırmada, maliyetleri düşürmede ve yeni pazarlara açılma noktasında oldukça kritik bir rol oynamaktadır.
Uzun yıllardır satın alma, tedarik zinciri ve dış ticaret yönetimi alanlarında aktif olarak çalışmış bir profesyonel olarak edindiğim deneyimler bu alanların uluslararası ticaretteki vazgeçilmez yerini açıkça ortaya koymaktadır.
Özellikle Türkiye gibi stratejik bir coğrafi konuma sahip bir ülke için, bu durum tedarik zinciri yönetimini sadece bir operasyonel gereklilik olmaktan çıkarıp, ulusal ve kurumsal düzeyde bir rekabet avantajı ve büyüme motoru haline getirmektedir.
Türkiye’nin bu stratejik ve lojistik avantajlarına değinmek gerekirse aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
* Kıtalar arası bir köprü konumunda olması,
* Uluslararası pazarlara yakın olması,
* Çoklu ulaşım modlarını kullanabilme esnekliği,
* Enerji koridoru içerisinde bulunuyor olması.
Tedarik zinciri yönetiminin ise “Neden” önemli olduğu sorusuna, “potansiyeli gerçeğe dönüştürmek, rekabet üstünlüğü yaratmak, bölgesel bir üs olma vizyonu, risk yönetimi, artan küresel rekabet ve değişen dinamikler” şeklinde cevap vermek doğru olacaktır.
Dolayısıyla, Türkiye’nin bu benzersiz avantajları göz önüne alındığında, tedarik zinciri yönetimini ülke için diğer coğrafyalara kıyasla çok daha stratejik bir öneme sahip kılmaktadır. Bu avantajların etkin bir şekilde kullanılması, hem ulusal ekonomiye hem de firmaların rekabet gücüne önemli katkılar sağlayacaktır.
Tedarik zinciri yönetim sürecinde firmaların ihtiyaç duyduğu ham maddelerin ve hizmetlerin global çapta planlanması ve tedarik edilmesi sadece üretim süreçlerinin sürekliliği için değil, aynı zamanda maliyet etkinliği ve ürün kalitesi açısından da hayati öneme sahiptir. Bu noktada uluslararası satın alma süreçlerinin yönetilmesi, alternatif hammadde ve tedarikçi araştırmaları yapılması, maliyet düşürücü planlamaların oluşturulması, şirketlerin rekabet avantajı elde etmesine doğrudan katkı sağlamaktadır.
Öte yandan, teknolojik gelişmeleri takip ederek bizlere sunmuş olduğu olanakları doğru, akılcı ve planlı bir şekilde kullanmak firmalara çok ciddi avantajlar ve fırsatlar doğurabilmektedir. Örneğin dış ticaret istihbarat kanallarını kullanarak müşterilerin ve rakiplerin konşimento verileri analiz edilerek çok kapsamlı ve hedefe yönelik dış ticaret istihbarat raporları hazırlanabilir. Bu ve benzeri araştırma ve raporlamalarla pazar dinamiklerinin anlaşılması ve yeni tedarikçi alternatiflerinin oluşturulması sağlanabilir.
Günümüzde herkesin oldukça aşina olduğu yapay zeka olarak bilinen yepyeni bir teknolojik gelişme mevcut. Birçok kişi sadece sohbet etmek amacıyla kullanıyor olsa da yapay zeka teknolojisinin geldiği nokta tam bir dönüşüm olarak kabul edilebilir. Birçok endüstri hem lokal ağlarında hem de çevrimiçi olarak yapay zekanın nimetlerinden faydalanmaya başladı. Bu anlamda tedarik zinciri yönetimi, dış ticaret ve satın alma alanlarında farklı birçok yapay zeka teknolojisi halihazırda kullanılmaktadır.
Firmaların, iş dünyası profesyonellerinin ve kariyerinin başında olan kişilerin bu teknolojik çalışmalara yönelik meraklı olmaları, araştırma yapmaları ve aktif olarak kullanmaları hem kariyer planlaması anlamında hem de firmalarını geleceğe hazırlama konusunda dönüm noktası olacaktır. Düşünsenize oturduğunuz yerden saatler, hatta dakikalar içerisinde bir konuya, projeye ilişkin detayı bilgi, araştırma ya da raporlamalar hazırlayabilirsiniz. Sadece hayal etmeniz yeterli…
Tedarik zinciri yönetimi ile uluslararası ticarete sağlanan katma değer ise çok boyutludur.
* Etkin bir tedarik zinciri yönetimi, uluslararası satın alma süreçlerinin optimizasyonu ile maliyet avantajı yaratırken, aynı zamanda lojistik süreçlerin ve gümrükleme operasyonlarının yönetimi sayesinde de ürünlerin zamanında ve güvenli bir şekilde müşterilere ulaştırılmasını sağlar.
* İhracat operasyonlarının planlanması ve gümrükleme süreçlerinin takibi ile de ülke ürünlerinin dünya pazarlarında yer almasına ve ülkenin ihracat hedeflerine ulaşmasına olanak tanır.
Öte yandan tedarik zinciri yönetiminin müşteri odaklı bir bakış açısı ile de şekillendirilmesi; müşteri talep ve şikayetlerinin titiz ve itinalı bir şekilde değerlendirilmesi, sipariş ve teslimat süreçlerinin doğru ve zamanında takip edilmesi ve sonuçlandırılması uluslararası ticaretin başarısı için vazgeçilmez diğer bir unsurdur.
Teknolojinin hızla geliştiği ve küresel ticaretin karmaşıklaştığı bir çağda, tedarik zinciri yönetimi ve dış ticaret uzmanlarının rolü giderek daha da önem kazanacaktır. Özellikle dijitalleşme ve Endüstri 4.0 uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte, veri analitiği, yapay zeka ve otomasyon gibi alanlardaki yetkinliklere sahip profesyonellere olan talep artacaktır. Tedarik zincirlerinin daha şeffaf, izlenebilir ve çevik hale gelmesi beklenirken, risk yönetimi ve sürdürülebilirlik gibi konular da ön plana çıkacaktır. Uluslararası ticaretin sürekli değişen mevzuatına hâkim, farklı kültürlerle etkili iletişim kurabilen ve problem çözme becerileri gelişmiş uzmanlar, gelecekte de kritik bir rol oynamaya devam edecektir.
Kendi kariyer yolculuğumda edindiğim deneyimler, sürekli öğrenmenin ve gelişime açık olmanın bu alanda başarının anahtarı olduğunu göstermiştir. Fakat sadece kendi alanlarımızdaki konulara odaklanmak yerine bize yardımcı olabilecek diğer alanlarda da sürekli öğrenmeyi ve meraklı olmayı kendimize ilke edinmeliyiz. Örneğin Kalite Yönetim Sistemlerini, ERP ve MRP uygulamalarını öğrenmek bizleri diğer tedarik zinciri profesyonellerinden ayıran önemli özellikler olarak ön plana çıkaracaktır. Elbette tüm bunların arkasındaki en temel şeyin “işini severek yapmak olduğunu” unutmamak gerekli.
Tedarik zinciri yönetimi ve dış ticaret, Türkiye ekonomisi için stratejik öneme sahip alanlardır ve uluslararası ticaretin etkin bir şekilde yürütülmesine çok önemli katkılar sağlamaktadır. Bu anlamda mesleğimizin geleceğinin oldukça parlak olduğunu, teknolojik gelişmeler ve küresel ticaretin dinamikleri doğrultusunda sürekli olarak evrim geçireceğini söyleyebilirim.
Bu alanda yetkinliklerini geliştiren ve değişime ayak uyduran profesyoneller, gelecekte de önemli roller üstlenmeye devam edecektir.
—
Mağruf Çolakoğlu
EMMC Consulting Kurucusu
Bu yazının telif hakkı Utrader’e ait olup, ancak kaynak gösterilmek suretiyle izinsiz olarak kullanılabilir, yayınlanabilir.