İhracat Alacak/Kredi Alacak Sigortaları ve Konuşulmayan Gerçekler?

İhracat Kredi /Alacak Sigorta Sözleşmelerinin Karşılaştırmalı Analizi                     

Av. Murat EREN

 

1. İhracat Alacak/Kredi Alacak Sigortasının Kapsamı

TÜİK verilerine göre; Türk ihracatçıları satışlarının büyük kısmını, mal mukabili olarak adlandırılan vadeli/veresiye ödeme şeklinde yapmaktadırlar. İhracat finansmanı literatüründe ise bu kavramların yerine “kredili olarak mal veya hizmet satışı” ifadesi kullanılmaktadır.

İhraç konusu malın alıcıya teslim edildiği ancak mal bedelinin henüz tahsil edilmediği bu ödeme şeklinde; müşterilerinin ödeme gücünü kaybetmesi veya ödemek istemesine karşın beklenmedik ticari ve politik risk sebebi ile ödeme yapamaması, ihracatçıların karşılaştıkları büyük riskler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu risklere yönelik olarak ihracattan doğan alacağın tahsil edilememe riskini teminat altına alan “İhracat Alacak Sigortaları/İhracat Kredi Alacak Sigortaları” bir finansal ürün olarak karşımıza çıkmaktadır.

Teorik olarak, İhracat kredi sigortası ile ithalatçıların;

* mal veya hizmet mal bedeli transferlerini geciktirmeleri veya karşılığında ödeme yapmamaları,

* iflas veya konkordato ilan etmeleri,

* savaş, ihtilal, isyan gibi olayların içinde kalmaları,

* çeşitli doğal afetlerden etkilenmeleri,

* ülke hükümetlerinin aldığı ekonomik ve politik kararlar nedeniyle mal bedeli transferlerini yapamamaları

gibi durumlardan doğan mal bedelinin ödenmeme riskleri belli oranlarda sigorta kapsamına alınmaktadır.

2. İhracat Alacak/Kredi Alacak Sigortasının Avantajları

Bu sigortanın avantajları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

* İhracatçıların yeni ve bilinmeyen pazarlara girebilmesini teşvik etmek, mevcut pazarlarını genişletmek, kredili satıştan doğan riskleri azaltmak ve uluslararası pazarda rekabet edebilmelerini sağlamak açısından ülkeler için ihracat kredi sigortası sistemi büyük önem taşımaktadır.

* Pratik açıdan ise bu sigortalar ihracatçılara, mevcut veya güvendikleri potansiyel müşterileri ile açık hesap çalışmalarını destekleyen bir finansman olanağı sunmaktadır.

* Bunların yanında ihracat kredi sigorta poliçesi, ihracatın finansmanında bankaya garanti verilerek ihracatçının ihtiyaç duyacağı kredinin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.

* Son olarak da ihracat kredi sigortasında alıcının temerrüde düşmesi sonrasında sigorta sözleşmesinde zarar kesinleşmesi olarak ifade edilen süre içerisinde sigortacı, alıcının ülkesindeki konsolosluk, ataşelik gibi devlet temsilcilikleri sayesinde alıcı ile görüşmeler yaparak alıcıyı ödemeye teşvik edebilmektedir

3. İhracat Alacak/Kredi Alacak Sigortasında Alıcı Limitinin Önemi ve Limit Tespiti Kriterleri

İhracat kredi sigortasında en önemli husus; sözleşmenin imzalanması değil, sigorta ettiren (ihracatçı) lehine “İthalatçı/Alıcı limit onayı” onayının verilmesidir.  İhracatçı/Sigorta ettiren limit verilen alıcıya sevkiyat yaptıktan sonra prim ödeme borcu altına girmektedir.

Olası limit tespit kriterleri aşağıda sıralanmıştır:

* Alıcının ödeme gücü, kredili satışın vadesi, alıcı ülkesinin risk kategorisi, sevk edilen malın niteliği ve hatta sigorta ettirene yönelik ticari bilgiler

* Alıcının devlet kurumu veya devletin sahip olduğu özel hukuk tüzel kişisi olma durumu

* Alıcının ülkesinin Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası, Avrupa Birliği gibi ticari veya siyasi işbirliği örgütlerine üyelik durumları

* İmtiyaz sözleşmesi kapsamında yatırımcının faaliyet gösterdiği sektörün kamu hizmeti olması, ortakları arasında devletin veya üst düzey kamu çalışanlarının bulunması gibi politik riski etkileyebilecek unsurların bulunması

* Diğer taraftan yatırımın, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Uluslararası Finans Kurumu (IFC) gibi çevre düzenlemeleri ile yine OECD rüşvet düzenlemelerine aykırılık ihtimalinin olması (şirket üst düzey yöneticilerinde birinin rüşvet veya kara para aklama suçundan hüküm giymiş veya yargılanıyor olması gibi) veya var olan durumun gizleniyor olması,

* Satış sözleşmesinde uyuşmazlığın mahkemece çözülmesi gerektiği belirtilmişse, sigorta ettirenin ülkesi ile alıcının ülkesi arasında akdedilmiş mahkeme kararlarının tanınmasına yönelik anlaşmanın olmaması veya iptal edilmiş olması, var olan defacto uygulamadan dönülmüş olması, tahkim tercih edilmişse, alıcı ülkesinin New York veya Washington sözleşmelerine taraf olup olmaması

* Sevkiyat öncesi düşük olan ticari ve/veya politik riskin sevkiyat sonrası yükselmesi

4. Uygulama ile Teori Ne kadar Uyuşuyor?

Yukarıda belirttiğim hususlar ile ihracatçılarımızda olumlu bir hava oluşturmuş olabilirim ama; ihracat kredi sigortası finansman ürününü sunan kuruluşların sözleşme şartlarını incelediğimizde bu olumlu havadan uzaklaştıran, daha çok belirsizliklerin yönettiği bir gerçek ile karşılaşıyoruz. Aşağıda siz değerli okuyucularımız için hazırladığım tabloda Türkiye’de faaliyet gösteren beş kuruluşun kredi sigortasını inceledim ve belli kategorilerde sınıflandırarak sizin takdirinize sundum.

Şu hususu ifade etmeliyim ki; incelediğim sözleşmede açık kaynaklardan eriştiğim için; güncel olmayan veya hükümleri değişmiş hususlar olabilir. Okuyucularımızın bu değerlendirmelerim üzerine olan katkılarını değerlenmeye almaktan mutlu olurum.

Bu yazının esas amacı; ihracat kredi sigortasının teorisi ile sözleşmedeki şartlar arasında çok büyük çelişkilerin olabileceğini ortaya koymaktır. Önerimiz ise bu sözleşmeleri imzalamadan önce, size verilen tanıtım dokümanları ve yapılan sunumların yanında bu sözleşmeleri de detaylı şekilde irdelemenizdir.

Konu Fransız Sigorta Şirketi Türk Bankasının Ürünü    Alman Sigorta Şirketi İspanyol Finansman Şirketi  Türk Bankasının Ürünü
Alıcının iflası Evet Açık Değil Açık Değil Evet şartlara bağlı Evet
Alıcının Tasfiyesi Açık Değil Evet Hayır Evet Evet
Alıcının Konkordato İlanı Hayır Hayır Hayır Açık Değil Evet
Satıcıdan Kaynaklanmayan Sebepler ile Malın Gümrüklerde Millileşmesi Hayır Hayır Hayır Hayır Evet Şarta Bağlı
Akreditifli Alacaklar Hayır Hayır Hayır Evet Aksi Kararlaştırmadıkça Hayır
Satış Haricinde Mal ve Hizmet Takası Hayır Hayır Hayır Hayır Aksi Kararlaştırmadıkça Hayır
Faktöring veya forfaiting Yoluyla Yapılan Satış Hayır Hayır Hayır Açık Değil Aksi Kararlaştırmadıkça Hayır
Ortaklık Yapısı Gereğince Bağlı Alıcıya Yapılan Satış Hayır Hayır Hayır Hayır Aksi Kararlaştırmadıkça Hayır
Kamu Alıcısı Hayır Hayır Hayır Hayır Aksi Kararlaştırmadıkça Hayır
Alıcı Ülkesi ile Türkiye Arasında Savaş Çıkması Hayır Hayır Hayır Hayır Evet
Doğal Afet Hayır Hayır Hayır Evet Hayır
İhracat Lisansının İptali Hayır Hayır Hayır Evet Evet
Nükleer Faaliyetler Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Çekişmeli Alacaklar Şarta Bağlı Evet Şarta Bağlı Evet Şarta Bağlı Evet Şarta Bağlı Evet Şarta Bağlı Evet
Alıcının Ülkesinde İç Savaş Hayır Hayır Hayır Evet Evet
Alıcının Ülkesinde Döviz Kontrolünün Uygulamaya Başlanması Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Ambargolar Şarta Bağlı Evet Hayır Hayır Hayır Şarta Bağlı Evet
Faiz Geç Ödeme ve Cezai Şart Talepleri Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Sigortacıya Bildirilmeyen Sevkiyatlar Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Sigortacıya Bildirilmeden Alıcısı Değiştirilen Sevkiyatlar Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Özel Şahısların Borçları Hayır Hayır Hayır Açık Değil Açık Değil
Aracıların/Acentelerin İhmalleri Açık Değil Hayır Hayır Hayır Şarta Bağlı Evet

5. Alıcı Ve Satıcı Arasındaki Uyuşmazlık Hallerinde Malın Niteliğine Ve Durumuna İlişkin Uyuşmazlıklar, Çekişmelerin Etkisi

Sigorta ettiren ile alıcı arasında uyuşmazlık çıkması, esasen sigorta teminatını ortadan kaldıran bir hal olmaktan ziyade, “geçici nitelikte teminat dışı kalma halidir.” Bu husus aynı zamanda sigorta ettiren ile sigortacı arasında sık rastlanılan uyuşmazlık hallerindendir. Zira sigorta ettiren, uyuşmazlığın varlığına rağmen alıcının ödememe halini, rizikonun gerçekleşmesi gibi değerlendirip sigorta tazminatı için sigortacıya başvurmaktadır. Halbuki burada acze düşme gibi bir ticari risk söz konusu değildir. Aksine alıcı, satıcı sigorta ettirenin satış sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi veya sigorta ettirenden alacağının bulunması nedeniyle ödeme edimini yerine getirememektedir.

6. Yargıtay Kararlarında İhracat Alacak/Kredi Alacak Sigortası Uyuşmazlıkları

Yargıtay 11. HD. 05.05.2006 T., 2006/4300 E., 2006/5241 K. İhracatçı firma, söz konusu bildirimi takiben sigorta tazminatının tahsilini teminen Türk Eximbank aleyhine, bakiye bedelin ihracat kredi sigortası ile teminat altına alındığı, bakiye bedelin alıcı firma tarafından kötü niyetli olarak ödenmediği ve rizikonun gerçekleştiği iddialarıyla dava ikame etmiştir. Davalı Banka savunmasında, yukarıda belirtilen hususları belirterek davanın reddini talep etmiştir. Yerel mahkeme, kararında KVİKSGP Md. 2/m kapsamında, ihracatçı firmanın haklılığını kanıtlayan mahkeme kararını ibraz etmeksizin tazmin talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ve mezkur karar Yargıtayca onanarak kesinleşmiştir.

Yargıtay 11. H.D. E. 2005/2602 K. 2006/2538 T. 08.12.2004. Yargıtay, alıcının mahsup iddiasında bulunarak ihracata konu malların bedelini ödememesinin ihracat kredi sigortası sözleşmesinin 2/m (yeni sözleşme 2/n) kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş, taraflar arasındaki uyuşmazlığın alıcı ülkesi olan Yunanistan’da yetkili mahkemece çözümlenmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.

Yargıtay 11 HD. 04.02.2010 T. 2008/5186 E., 2010/1236 K.; İhracatçı (V) firması tarafından Türk Eximbank’a gönderilen Vadesi Geçmiş Alacaklar Aylık Bildirim Formu’nda ABD’de yerleşik alıcı (B) firmasına yapılmış olan sevkiyattan doğan alacağın vadesinde tahsil edilemediğini bildirerek tazmin talebinde bulunmuştur. Türk Eximbank nezdinde yapılan incelemede, ihracatçı sigortalı ile alıcı arasında menfaat ilişkisinin tespiti ile, ihracatçı firma KVİKSGP Md. 4/j kapsamında “sigortalının, ortaklarının, bunların yönetimini elinde bulundurdukları ortaklık, kuruluş ve iştiraklerinin veya bunlar adına hareket eden yetkililerinin alıcı ile ya da alıcının ortakları ya da bunların yönetimini ellerinde bulundurdukları ortaklık, kuruluş, ve iştirakleri veya bunlar adına hareket eden yetkilileri ile ortaklık ya da menfaat ve/veya kan ya da sıhri hısımlık ilişkisi içinde bulunması halinde bunlara yapılacak sevkiyatlar poliçe kapsamı dışında olup, talep edilmesi halinde politik riskler açısından kapsama alınabileceği” düzenlemesi karşısında, herhangi bir işlem yapılamayacağı ihracatçı firmaya yazılı olarak bildirilmiştir. İhracatçı firma tarafından, sigorta tazminatının tahsili talebiyle Türk Eximbank aleyhine açılan davada, ihracatçı firma, alıcı firma ile doğrudan bağlantıları olmadığı, ihracatçı firma ortaklarından birinin alıcı ile ilişki içinde olduğu, söz konusu ilişkinin ihracatçı firma tarafından bilenemeyeceği iddiasıyla davanın kabul talep edilmiştir. Türk Eximbank menfaat ilişkisi nedeniyle tazmin talebinin mümkün olamayacağı savunması sunmuş ve yerel mahkeme tarafından menfaat ilişkisinin varlığı sebebiyle tazminat borcunun doğmadığı gerekçesiyle dava reddedilerek Yargıtayca onanmıştır.

Yargıtay 11. H.D. E. 2016/11254 K. 2018/4877 T. 27.06.2018. Alıcının, malların ebatlarının sipariş edilen ürünler ile uyumsuz olması iddiasıyla satış bedelini ödemediği bir olayda Yargıtay, sözleşmenin 2/m maddesi gereği uyuşmazlığın mahkeme kanalı ile çözümlenmesi gerektiğini belirterek davacının sigorta tazminatının ödenmesine yönelik talebinin reddine karar vermiştir.

Sonuç ve Değerlendirme

Her kuruluşun İhracat/Kredi Sigortası sözleşmesi kendi kavram ve kurallarını taşımaktadır. Ancak bilinenin aksine; sözleşmelerde ticari ve politik risklerin çok göreceli düzenlenmekte ve büyük bölümü teminat dışında tutulmaktadır.

Bu geniş kapsam dışılık ve görecelilik sebebi ile riskin tespiti ve hasarın ödenmesi ile ilgili olarak sigorta şirketine çok geniş takdir yetkisi verildiği ve sigortacı kuruluşu koruyan aşırı maddelerin bulunduğu görülmektedir. Bunun sonucunda da ihracatçı kredi sigortasının riskleri üstlenmesi fonksiyonundan yeterince faydalanamamaktadır.

Dikkatinizi çekmek istediğim en önemli husus ise, bu sigortalar, alıcı ve satıcının arasındaki sözleşme konusu ürünün niteliği, miktarı, fiyatı ile ilgili olarak bir uyuşmazlık çıkması ve mal bedelinin ödenmemesi durumunda,  bu uyuşmazlığın sebebini alıcının temerrüde düşmesi hallerinden biri olarak görmemekte ve sigorta kapsamı dışında tutmaktadır. Bu nokta birçok ihracatçımız tarafından bilinmemektedir. Ancak uyuşmazlığı satıcı lehine karara bağlayan bir mahkeme veya tahkim kararı sonucunda; alıcı hala ürün bedelini ödemez ise sigortayı işleterek şartlar dahilinde ödeme yapmaktadır. Bu gecikmenin zaman maliyeti ise satıcı şirket üzerinde kalmaktadır.

Bu yazının telif hakkı Utrader’e ait olup, ancak kaynak gösterilmek suretiyle izinsiz olarak kullanılabilir, yayınlanabilir.

Designed by MEK