I. İthalat Üzerinden Alınan Vergiler
B. Ticaret Politikası Önlemleri Kapsamındaki Mali Yükler
Her ülkenin kendi yerel mal ve hizmet üretimini yurtdışından gelecek haksız rekabete karşı koruma hakkı ve refleksi bulunmaktadır. Eğer ülkelerin “ticaret politikası önlemleri” olarak adlandırılan korunma mekanizmaları olmazsa, ülkede istihdam azalacak, vergi gelirleri düşecek, teknolojiye yönelik yatırımlar azalacak ve işletmelerin hayatta kalma süreleri azalacaktır.
Gümrük Yönetmeliğinin 3. maddesinin (n) bendine göre ticaret politikası önlemleri; “gözetim, korunma önlemleri, miktar kısıtlamaları ve ithalat veya ihracat yasaklamaları gibi eşyanın ithal veya ihracı ile ilgili hükümlerle belirlenmiş tarife dışı önlemler”dir.
Dünya çapında da, uluslararası ticarette tedbir alınmasını gerektiren haksız rekabete karşı Dünya Ticaret Örgütü’nün Kurucu Anlaşması ve Eklerinde yer alan aşağıdaki anlaşmalar uygulanmaktadır:
- GATT 94’ün VI. Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşma (Anti Damping Önlemleri Prosedürü)
- Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması
- Tekstil ve Konfeksiyon Anlaşması
- Korunma Tedbirleri Anlaşması
Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olan devletlerin uyguladıkları güncel ticaret politikası önlemlerine bu linkten ulaşılabilir.
Türkiye de, üyesi olduğu DTÖ’nün bu anlaşmaları çerçevesinde iç mevzuatını olgunlaştırmıştır. İthalat Rejimi Kararı’nın 4. Maddesi ticaret politikası önlemlerinin yasal altyapısını oluşturan düzenlemeleri aşağıdaki gibi ifade etmektedir:
- İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat,
- İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Mevzuat,
- İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresi Hakkında Mevzuat,
- İthalatta Gözetim Uygulanması Hakkında Mevzuat,
- Belirli Tekstil Ürünleri İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında Mevzuat,
- İkili Anlaşmalar ve Protokoller veya Diğer Düzenlemeler Kapsamı Dışında Belirli Ülkeler Menşeli Tekstil Ürünleri İthalatında Gözetim Ve Korunma Önlemleri Hakkında Mevzuat
- Türkiye’nin Ticari Haklarının Korunması Hakkında Mevzuat Hükümleri
Türkiye’de ticaret politikası önlemleri kapsamındaki mali yükler temel olarak üç başlık halinde karşımıza çıkar:
- Dampinge Karşı Vergi
- Ek Mali Yükümlülük
- Sübvansiyona Karşı Telafi Edici Vergi (TEV)
Dampinge Karşı Vergi
Damping’i teknik olarak detaylı anlatımı sonraki UtraderBİLGİ paylaşımlarında yer almaktadır. Ama basitçe; eğer bir şirket, bir ürünü normalde kendi iç piyasasında uyguladığı fiyattan daha düşük bir fiyatla ihraç ederse, bu ürünün “damping”li olduğu düşünülür. Bu tanımın kesinlik belirtmeyen yaklaşımına benzer şekilde Ticaret Bakanlığı da “bir ürünün sadece ihraç fiyatını bilerek dampingli olup olmadığını belirlemek mümkün değildir. Örneğin; bir ürün ucuz fakat dampingsiz, veya pahalı fakat dampingli olabilir. Aslında damping kavramı göreceli olup, bir karşılaştırma meselesidir” ifadesini kullanmaktadır. Bununla birlikte DTÖ Anlaşması şu hususları damping soruşturması için kriter olarak belirlemiştir: “Damping marjının çok küçük (ürünün ihraç fiyatının %2’sinden az olarak tanımlanır) olduğunun tespit etmesi halinde, anti-damping soruşturmaları derhal sonlandırılacaktır. Ya da dampingli ithalatın hacmi ihmal edilebilir düzeydeyse (yani bir ülkeden gelen miktar o ürünün toplam ithalatının %3’ünden azsa) soruşturmaların sona ermesi gerekir. Bununla beraber, birden fazla ülkeden yapılan dampingli ithalatın etkileri kümülatif olarak değerlendirilirse ve ithalatçı ülkenin benzer ürün ithalatında % 3’ten az bireysel oranlara sahip ülkeler toplu olarak ithalatçı ülkenin ilgili ürün ithalatının % 7’sinden fazlasını gerçekleştiriyorsa bu kural uygulanamaz.
GATT (Madde 6), ülkelerin dampinge karşı önlem almasına olanak tanımaktadır. Bununla birlikte önlem alınabilmesi için zarar gördüğünü iddia eden DTÖ’ye üye ülkenin dampingin kapsamını hesaplaması (ihracat fiyatının ihracatçının iç piyasa fiyatıyla karşılaştırıldığında ne kadar düşük olduğu) ve dampingin zarara veya hasara neden olduğunu göstermesi gerekir
Dampingi bir malın Türkiye’ye ihraç fiyatının, benzer malın normal değerinin altında olması olarak tanımlayan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik, ülkemizde damping süreçlerinin temel düzenlemesidir.
DTÖ’nün yukarıda belirtilen hususları ve ilgili Yönetmelik kapsamında yürütülen damping soruşturması sonucunda, söz konusu ürünün ithalatının ülkedeki yerel üreticilere zarar verdiği kanıtlanırsa, süresiz olmamak ve arada gözden geçirme yapmak şartıyla, mala ad valorem (malın değerinin yüzdesi olarak) veya spesifik (malın ölçülebilir miktarı (adet, kilo, ton, litre vb.) üzerinden sabit bir vergi rakamı olarak anti damping vergisi konulur.
7 Temmuz 2022 Tarihli ve 31889 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2022/21) örnek olarak aşağıda verilmiştir.
Ürün: Alaşımlı veya alaşımsız, (plakaj hariç) herhangi bir kaplama işlemine tabi tutulmamış sıcak haddelenmiş yassı çelik”
— Yazılarımızda yapay zeka ile üretilmiş metin ve çalışmalar kullanılmamaktadır —
Yayın Tarihi: 11.09.2023
© Bu yazının telif hakkı Utrader’e ait olup, ancak kaynak gösterilmek suretiyle izinsiz olarak kullanılabilir, yayınlanabilir.